Üstat ile Margarita-Mihail Bulgakov (İnceleme)
Üstat ile Margarita, Mihail Bulgakov’un 1938 yılında
tamamlamasına karşın yazarın ölümünden yıllar sonra 1973’te basılan eseridir.
Kitap “şeytan”ın Moskova’da vücut bulduktan sonra yaptıklarını anlatmaktadır.
DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇERİR!
İvan Poniryev ile Mihail Berlioz adında iki adam Moskova’da
bir parkta sohbet etmektedirler. Kendini profesör olarak tanıtan Woland
adındaki bir adam da sohbete dahil olur. Woland, Berlioz’a kafasının koparak
öleceğini söyler. Woland’dan şüphelenen Berlioz, telefon etmek için iki adamın
yanından ayrılır. Ayağı kayar ve biraz ilerideki tramvay raylarının üstüne
düşer. Gelen tramvay Berlioz’un kafasını koparır. Bunun üzerine İvan bu adamın
peşine düşer.
İvan, Woland’ı takip eder ve Woland yanında birkaç adam ve
ayakta duran bir kediyle beraber bir tramvaya binip olay yerinden uzaklaşır.
Gördükleri karşısında şok olan İvan daha sonra yarı çıplak bir halde yazarların
toplandığı bir restorana gider ve başından geçenleri anlatır fakat kimse ona inanmaz.
Restorandakiler İvan’ı apar topar ruh hekimine götürürler.
Woland, kedi ve diğer yardımcıları bir tiyatro müdürünü
kandırarak kendilerine sihirbazlık gösterisi ayarlarlar. Kara büyü şovunu
yapmakta kararlıdırlar. Bunun karşılığında müdürle yüksek meblağlı bir kontrat
bile imzalarlar. Müdürü bir şekilde uzak bir şehire gönderirler. Gösteri
yapılır fakat Woland gösteride ayarı kaçırır.
İvan ise hastaneye kapatılmıştır. Hastanede kendine Üstat
diyen bir yazarla karşılaşır. Üstat da İvan gibi deli olduğu şüphesiyle
hastaneye yatırılmıştır. İvan neden hastaneye kapatıldığını ve başından
geçenleri anlatır. Buna karşılık Üstat, Woland’ın şeytan olabileceğini söyler.
Bu sırada Üstat’ın sevgilisi Margarita, Woland’ın düzenlediği bir partiye
katılır. Partinin sonunda Margarita, Üstat’ı görmek istediğimi söyler ve Woland
bu isteği gerçekleştirir.
Woland ve adamları hakkında bir soruşturma açılmıştır. Kim
oldukları ve bir önceki gece sergiledikleri kara büyü gösterisi
araştırılmaktadır. Bu esnada Woland’ın adamlar peşlerine düşen polisleri
atlatırlar ve şehri birbirine katarlar. Daha sonra Woland’ın adamlarından biri
Üstat ile Margarita’yı bir geziye davet eder. İkili bu teklifi seve seve kabul
eder fakat Woland’ın adamı ikisini de zehirleyerek öldürür. Üstat ile
Margarita’nın ruhu Üstat’ın yazdığı romanın karakteriyle karşılaşmak için
Woland’ın adamını izler.
DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇERİR!
Üstat ile Margarita anlaşılması oldukça güç bir kitap.
Alışık olmayanlar için adeta bir “roman içinde roman”. Bilhassa İsa’nın çarmıha
gerilmesini ve Pontus Pilatus’u anlatan ve Üstat karakterinin yazdığı roman,
kitabı çağdaş edebiyatın farklı bir mecrasına taşıyor. Yazıldığı dönem için
devrim niteliğinde sayılabilecek bu özellik kitaba bakış açısını değiştiriyor.
Kitabın yazıldığı dönemde Mihail Bulgakov’un Stalin’in
yasaklıları listesinde olduğunu bilmek elbette okuduğunuzda size biraz da olsa
yardımcı olabilir sanıyorum ki. Kitapta çoğu yerde Stalin dönemindeki Rusya’yı
görmek mümkün. Fakat ilk bakışta kitabın eleştirel yönünü görmek oldukça zor.
Bu duruma Bulgakov’un üslubunun alışılmışın dışında oluşu sebep oluyor.
Kendini profesör olarak tanımlayan bir şeytan, iki arka
ayağı üzerine dikilmiş bir kara kedi, yazmaktan kafayı yemiş kendine Üstat
diyen bir yazar, sürdüğü kremle cadıya dönüşen Margarita… Kuşkusuz tüm bu
karakterler bir şeyleri temsil ediyor. Romanın akışı içerisinde bunu görebilmek
pek mümkün değil. Ancak okuduktan sonra okuyucunun zihinde bir şeyler
uyanabilir belki.
Üstat ile Margarita oldukça önemli bir eser fakat okunması hayli
zor. Ne anlatmak istediğini sansürden kaçmak için tam manasıyla anlatamamış. Pontus
Pilatus ile ilgili yazılan roman bölümlerine gelince biraz can sıkıcı
olabiliyor ayrıca yer yer hikayeden kopmalar yaşanabiliyor ama yine de okunması
gereken eserlerden biri olduğunu söylemek doğru olacaktır.

Yorumlar
Yorum Gönder