Diriliş-Tolstoy (İnceleme)



Diriliş Lev Tolstoy’un 1899 yılında yazdığı ve ölmeden önce yayımlanan son romanıdır. Kitapta bir kadının ve onu koşulsuz seven bir adamın adalet arayışı konu alınmaktadır.

DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇERMEKTEDİR.

Yekaterina Maslova, hayatı zorluklarla dolu bir fahişedir. Nehlüdov ise zamanında Maslova’yı iğfal etmiş soylu ve zengin bir adamdır. Nehlüdov, Maslovanın bir adamı öldürüp parasını çalmak suçuyla yargılandığı davada jüri üyesidir. Dava görülmeye başlar, bu sırada Nehlüdov Maslova ile olan ilişkilerinin ortaya çıkmasından korkmaktadır. Savcının iddiaları ve sanıkların savunması dinlendikten sonra jüri toplanır ve Maslova’nın suçlu olduğu kararını verir. Maslova dört yıl kürek cezasına mahkûm edilir. Davanın ardından evine dönen Nehlüdov, Maslova’nın başına gelenlerden kendini sorumlu tutmaktadır. Davayı temyize götürmeyi istemektedir. Bu sırada Maslova çıkan karardan dolayı şaşkındır. Suçlu olmadığına inanmaktadır. Hapishaneye döner ve koğuştaki kadınların alaylı sözlerine maruz kalır.

Nehlüdov kararını vermiştir. Ne olursa olsun Maslova’nın arkasından gidecek ve onunla evlenecektir. Maslova ile görüşmek isteyen Nehlüdov savcıya gider ve ona bu konuyu açar. Savcıdan izin belgesi alan Nehlüdov, Maslova ile görüşmeyi başarır fakat pek iyi karşılanmaz. Genç kadından af diler fakat Maslova ona affedilecek bir şey yapmadığını, boşuna özür dilememesini söyler. Bu ziyaretin ardından Nehlüdov tanınmış bir avukata gider. Avukattan temyiz dilekçesini alır ve dilekçeyi Maslova’ya imzalatır. Ziyareti sırasında Nehlüdov evlenme fikrini genç kadına açar fakat Maslova bu teklife çok sinirlenerek Nehlüdov’u oradan kovar.

Maslova ve kendisine yazan Vera adlı bir mahkûmla görüşme amacıyla genel izin belgesi almak için vali yardımcısının yanına giden Nehlüdov izin belgesini alır. Nehlüdov bu arada kendini en kötü senaryoya hazırlamaktadır. Bunun için sahip olduğu köylere gider ve topraklarını köylülere kiraya verir. Ayrıca köylere gitmişken Maslova’nın teyzesini de ziyaret eder. Maslova’nın Nehlüdov’dan olma çocuğu teyzesinin evinde doğmuştur. Çocuğun akıbeti hakkında bilgi almak isteyen Nehlüdov, yaşlı kadından, Maslova’dan duyduğu gibi çocuğun kısa bir süre sonra öldüğünü duyar.

Maslova’nın davasının senatoda görüşülmesi amacıyla Petersburg’a giden Nehlüdov gerekli evrakları ilgili makamlara verir ve beklemeye başlar. Bir süre sonra talebi senato tarafından reddedilir. Nehlüdov Moskova’ya geri döner ve davanın görüşülme talebinin reddedildiğini Maslova’ya söyler. Maslova bu duruma çok üzülür. Sonunda beklenen olur, Maslova’nın da dahil olduğu mahkum grubu Sibirya’ya gönderilir. Nehlüdov da Maslova’nın peşinden gelmektedir. Yolda pek çok mahkûmla tanışma fırsatı yakalar ve onların öykülerini dinler. Tanıştığı Simonson adındaki bir mahkûm, Maslova ile evlenme kararı aldıklarını Nehlüdov’a söyler. Başlangıçta gönüllü olmayan Maslova da bu karara uyacağını, artık peşini bırakmasını Nehlüdov’a söyler. Bu sırada Nehlüdov’a bir mektup gelir. Mektupta kürek cezası kararının bozulduğu ve Maslova’nın cezasının sürgüne çevrildiği yazmaktadır.

DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇERMEKTEDİR.

Tolstoy Diriliş’i yazarken ustaca kurgulanmış bir yapının altına sağlam bir eleştiri de yerleştirmeyi başarmıştır. Kitabın yazıldığı dönemde kilise tarafından yasaklılar listesine alınmasına şaşırmamak gerek. Kitapta yalnızca din konusunda değil, suç-ceza gibi toplumsal meselelerle ilgili de eleştiriler bulunuyor. Bazen Nehlüdov karakterinin ağzından bazen Nehlüdov’un karşılaştığı bir delinin ağzından Tolstoy eleştiriyi vermeyi başarıyor.

Diriliş’te yapılan en önemli eleştiri muhtemelen suç-ceza üzerine yapılan eleştiridir. Kitap zaten adaleti arayan bir mahkûm hakkında yazılmıştır. Tolstoy, suçu büyük oranda toplumsal yapının doğurduğu iddiasıyla karşımıza çıkıyor. Suçu ve suçluyu doğuran koşulların toplum tarafından yaratıldığını söylüyor ve ekliyor, biz de en az taşladığımız suçlular kadar suçluyuz. Öte yandan ceza konusunda da toplumların adalet anlayışını değiştirmesi gerektiğini söylüyor Tolstoy. Dönemi anlatırken çizdiği nahoş tablonun ortadan kalkma gerekliliğini belirtiyor.

Eserde din konusunda da kitabın yasaklanmasının normal olarak nitlendirilebileceği kadar radikal ifadeler yer alıyor. İnancın sürü psikolojisi ile yayıldığını, çoğu insanın başkalarına hoş görünebilmek adına inançlı gözükmeye çalıştığını belirtiyor Tolstoy ve bir delinin ağzından “Her insan kendine inansa herkes bir araya gelecek.” sözünü vererek asıl birleştirici olanın inanç değil insanlık olduğunu gözümüze sokuyor. Ayrıca inancın ötesinde insan sevgisinin tek çıkar yol olduğu gerçeğini de önümüze seriyor Tolstoy.

Tolstoy’un müthiş akıcı diliyle yazılmış bir roman olduğu için okunması oldukça rahat ve anlaşılmayan yerler yok denecek kadar az. Kurgu kendi içinde son derece tutarlı ve kısa tutulmuş bölümler sayesinde okuyucu hiç sıkılmıyor. Uzun lafın kısası, Diriliş verdiği mesajlar bakımından Tolstoy’un belki de en önemli ve en cesur eseri, Rus edebiyatında da yeri bir hayli sağlam. Sırf bu yüzden okunmayı kesinlikle hak ediyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Casus-Joseph Conrad (İnceleme)

Şato-Franz Kafka (İnceleme)

Dublinliler-James Joyce (İnceleme)

Tatar Çölü-Dino Buzzati (İnceleme)

Karamazov Kardeşler-F.M.Dostoyevski (İnceleme)

Ölü Canlar-Nikolay Gogol (İnceleme)

Özgürlük Yolları 2 Yaşanmayan Zaman-Jean Paul Sartre (İnceleme)

Beyaz Gemi-Cengiz Aytmatov (İnceleme)

Kumarbaz-F.M.Dostoyevski (İnceleme)

Taras Bulba-Nikolay Gogol (İnceleme)