Casus-Joseph Conrad (İnceleme)
Casus, Joseph Conrad’ın 1907’de yayımlanan romanıdır.
Kitapta bir casusun planladığı ve uygulamaya geçirdiği bir terör eylemi üzerine
yaşananlar konu alınmaktadır.
DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER
İÇERMEKTEDİR.
Londralı bir esnaf olan Adolf Verloc’un karısı Winnie Verloc,
eşi, annesi ve engelli kardeşiyle yaşamaktadır. Adolf Verloc aynı zamanda bir
casustur. Bir ülkenin dışişleri bakanlığından maaş almaktadır. Bir gün Adolf
büyükelçiliğe çağırılır ve ona ses getirecek bir eylem yapılmazsa işine son
verileceği söylenir. Verloc ne yapacakları konusunda konuşmak için diğer
eylemcileri evine toplar. Sonunda Greenwich’de bir patlama olur. Olayın
müsebbibi Adolf Verloc’tur. Patlama görünüşe göre bir canlı bombanın işidir ya
da fünyeyi yanlışlıkla tetiklemiş dalgın biri tarafından gerçekleştirilmiştir.
Polisler ilk andan itibaren olayın arkasında Verloc’un olduğunu
düşünmektedirler. Verloc bu arada Avrupa’ya gider ve orada on gün kadar kalır,
sonra da Londra’ya döner. Döndüğünde bir müfettiş Adolf’u sorgular. Müfettiş
Verloc’a olay yerinde onun adresinin yazılı olduğu bir bez parçası bulduklarını
söyler. Bu sırada Winnie ölen bombacının kardeşi olduğunu anlar zira adresin
yazılı olduğu bez parçasını kardeşi Stevie’nin montuna o dikmiştir.
Adolf Verloc yurtdışına kaçma planları yapmaktadır fakat
Winnie başka bir ülkeye gitmeyi istememektedir. Winnie gerçeği anladığı ilk
andan itibaren kardeşini böyle bir iş için kullanan ve onu ölüme mahkûm eden
kocasını affetmez. Winnie her şeyin suçlusu olarak gördüğü kocasını bir boğuşma
sonrası bıçaklayarak öldürür. Paniğe kapılan Winnie nehre atlayarak intihar
etme planıyla olay yerinden ayrılır. Bu planını gerçekleştirmek üzereyken
Adolf’un arkadaşlarından biri olan Ossipon’u görür. Ossipon, Winnie’ye olan
aşkını itiraf eder ve birlikte ülkeden kaçmaya karar verirler. Adolf’un
parasını almak için eve geri dönerler ve o sırada Ossipon, Adolf’un cansız
bedenini görerek korkuya kapılır. Birlikte kaçma planlarını uygulamaya koyan
Winnie ve Ossipon trene binerler. Bu sırada Winnie bütün parayı Ossipon’a
verir. Tren hareket ettiği anda Ossipon istasyona atlayarak kaçar. Günler sonra
Ossipon Winnie’nin bir gemiden atlayarak intihar ettiğini öğrenir.
DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER
İÇERMEKTEDİR.
Kitap, yapılan bir terör eyleminin acı sonuçlarını gözler
önüne seriyor. Yitip giden bir can ve geride kalan acılı yakınları… Hiçbir
şeyden haberi olmayan bir gencin bombacı olarak ortaya sürülmesi akıllara 21.
yüzyıl canlı bombalarını hatırlatıyor. Kitaptaki bombacı zekâ özürlü bir
gençken günümüzde kullanılan insanlar temsil ettikleri ideolojiyle ya da gerçek
uyuşturucularla uyuşturulan beyinler olarak karşımıza çıkıyor. Terör kavramı
Joseph Conrad’ın o dönemlerde kitabı yazarken esinlendiği patlama eyleminden
günümüze değişmiş görünmüyor. Kullanılan yöntemler, silahlar, patlayıcılar
değişse de insanların acıları geçmişten farklı değil.
Joseph Conrad’ın ele aldığı en önemli soru ise sanırım şu:
“Hedefe ulaşmak için her yol mübah mıdır?” Bunun yanıtını Adolf Verloc gibi
insanlar için evet olarak verirken sıradan insanlar için bunun tersi olması
gerektiğini ortaya koyuyor. Ölen olmasa bile bir terör eylemini haklı çıkaracak
hiçbir gerekçe olamaz. İnsanlar tarih boyunca benzer yöntemlerle sonuca
ulaşmaya çalışmış olsalar da bu yöntemlerin kullanılıyor olması onları haklı
çıkarmaz. Joseph Conrad eylem sonucu ölenlerin akrabalarının yaşadığı trajediyi
ortaya koyarak bu konu üzerinde tarafını belli etmiştir.
Eserin başkarakteri Winnie kardeşine bağlı bir abla ayrıca
sadık bir eştir fakat eşinin ona ihanetinden sonra değişiyor ve yırtıcı bir
kimliğe bürünüyor. Adolf Verloc ise planladığı eylemin sonuçlarını öngöremeyen,
işinden olma korkusuyla hareket ederken işleri yüzüne gözüne bulaştıran bir
casustur. Joseph Conrad bu iki karakteri ustaca kurgulamış. Kitaptaki diğer
karakterler de oldukça iyi kurgulanmış. Öte yandan basit görünse de etkili bir
olay örgüsü var eserde. Casus standart bir roman değil, aynı zamanda bir
dedektiflik romanı ayarında insanı şaşırtan detaylar içeren bir eser. Bu
noktada insan Joseph Conrad’ın kurgu yeteneğine bir kez daha hayran oluyor.
Kitabın okunuşunun biraz zor olduğunu söylemek gerek. Bazı
yerlerde gereğinden fazla kullanılmış detaylı durum-kişilik tasvirleri yer
alıyor. Dikkat çeken gereksiz detaylardan birine örnek olarak müdür
yardımcısıyla başmüfettiş arasında geçen detaylı diyaloglar verilebilir. Bu
diyaloglar ve tasvirler neredeyse elli sayfa sürüyor ve okuyucu için ciddi bir
eziyet oluyor. Konu dışı olmasa da kimi noktalarda göze çarpan bu detayların
dışında okuyucuya zevk verebilecek bir eser. Tüm bunlar bir kenara konu aldığı
kavramlar ve anlatış biçimi sebebiyle Casus, okunması gereken önemli
klasiklerden biri.
Yorumlar
Yorum Gönder