Esir Şehrin İnsanları-Kemal Tahir (İnceleme)
Esir Şehrin İnsanları, Kemal Tahir’in 1956 yılında
yayımlanan eseridir. Kitap Esir Şehir üçlemesinin ilk kitabıdır ve işgal
sırasında İstanbul’da yaşananları konu almaktadır.
DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇERMEKTEDİR.
Kamil Bey bir süre Avrupa’da yaşamıştır. Bir şileple
ailesiyle beraber İstanbul’a dönmektedir. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı
bitmiş, İstanbul düşman işgali altındadır. Kamil Bey ve ailesi, Kamil Bey’in
eşi Nermin Hanım’ın halasına giderler. Orada Sör Henry adında bir İngiliz’le
karşılaşırlar. Sör Henry Kamil Bey’den Musul’daki arazilerini kendisine
satmasını ister. Kamil Bey bu öneriyi kabul etmez çünkü Musul’da arazisi
yoktur. Kamil Bey ailesiyle beraber kendisine miras kalan bir köşke yerleşmeyi
düşünmektedir ama köşk harap haldedir. Köşkün bir bölümünü yıktırarak onarım
için para elde eden Kamil Bey, komşusu Fuat Bey’in de yardımıyla köşkü onarmayı
başarır. İşsizlik Kamil Bey’i çok kötü etkilemektedir. Fuat Bey, Kamil Bey’e
biraz borç para verir.
Bir iş için adliyeye giden Kamil Bey, dönüşte liseden
arkadaşı Ahmet’le karşılaşır. Ahmet ona okuldan arkadaşları İhsan’ın hapiste
olduğunu, İhsan’ın çıkardığı gazete için yönetici gerektiğini ve bu iş için en
uygun adayın Kamil Bey olduğunu söyler. Ahmet, İhsan’ı ziyarete gitmektedir.
Kamil Bey de arkadaşına katılır. İhsan’ı ziyaret eden Kamil Bey, Ahmet’in ona
yaptığı gazetecilik teklifini düşünür. “Karadayı” adındaki bu gazete onu çok
heyecanlandırır. Ertesi sabah gazetenin yazıhanesine giden Kamil Bey, gazeteyi
yöneten İhsan’ın eşi Nedime Hanım’la tanışır. İşi kabul ettiğini söyler ve
acınacak halde olan yazıhaneye el atar. Kamil Bey zaman geçtikçe gazeteciliğe
alışmaktadır.
Bir gün Nedime Hanım Kamil Bey’lere misafir olur. Kadınların
sosyal hayattaki yeri ve direniş üzerine konuşurlar. Kamil Bey bir gece
yazıhaneden evine dönerken biri tarafından takip edildiğini fark eder.
Yazıhaneye zaman zaman hafiyelerin uğradığını öğrenir. Bu esnada Yunanlılara
karşı zafer kazanıldığı haberi yayılmaktadır. Bir gün Ahmet yazıhaneye gelir ve
Milli Mücadele’ye destek amacıyla gemiye yüklenen cephaneler için yüklü
miktarda rüşvet istendiğini söyler. Kamil Bey cephanelerin yüklü olduğu geminin
sahibi olan şirkete gider ve meseleyi çözer.
Ahmet, direnişçilere destek vermek suçuyla tutuklanır.
Ardından Kamil Bey de aynı suçla tutuklanır. Sorgu sırasında Ahmet suçu Kamil
Bey ve Nedime Hanım’ın üzerine atar. Kamil Bey yarılanacağı tarihe kadar
tutuklanır ve hapishaneye atılır. Hapiste ne kadar kalacağı belli değildir,
karısının ve kızının onsuz ne yapacağını kara kara düşünmektedir. Hapisteki
ikinci günlerinde Ahmet kendini asar. Bu
sırada Kamil Bey’e Roma büyükelçiliği başkâtipliği işi teklif edilir fakat
bunun karşılığında Kamil Bey suçu Nedime Hanım’ın üzerine atmak zorundadır.
Kamil Bey bunu kabul etmez. Karısı Kamil Bey’i ziyaret eder ve o da bu yolun
tek kurtuluş yolu olduğunu ona söyler. Sonunda dava görülür ve Kamil Bey yedi
yıl kürek cezasına mahkûm edilir.
DİKKAT! BU BÖLÜM KİTAP HAKKINDA DETAYLI BİLGİ İÇERMEKTEDİR.
Kitap oldukça tartışmalı bir dönemi anlatıyor; İstanbul’un
işgal zamanları. Bu tartışmalı, şehir sakinleri için zor geçen zamanları
oldukça güzel bir dille okuyucuya aktarıyor Kemal Tahir. Bu dönemi anlatırken
seçtiği karakterler ve kurduğu olay örgüsü de tam yerinde. Kitabın başkarakteri
Kamil Bey, yıllarca Avrupa’da yaşamış, iyi eğitimli bir paşa oğlu. Kamil Bey’in
arkadaşının eşi Nedime Hanım da yine oldukça iyi eğitimli, aydın bir kadın.
Kemal Tahir bu aydın karakterleri kitabının merkezine yerleştirirken dönemin İstanbul
aydınlarının ne yaptığı konusuna da özellikle değiniyor.
Esaret altındaki bir şehirde, bir başkentteki insanlar,
Anadolu’da kazanılan her zafere sessizce sevinmek zorundaydılar. Kitapta
anlatıldığı gibi direnişe destek vermek bir yana dursun bunun şüphesi bile
suçtur. Önce padişahın adamları sonra da İngilizler bu iddiaların üzerine
giderler. Esir şehrin insanları da çoğunlukla perde arkasından ve sessizce
desteklerini sürdürürler. Hapishaneler işgal sonrası salınacak birçok mahkûmla
doludur.
Kemal Tahir bu eserinde bir şehrin insanlarının ve
aydınlarının portrelerini çizmiştir. Yıllarca kendi öz değerlerinden uzak
yetişen aydın insanların vakti geldiğinde vatanları için nasıl kendilerini feda
ettiklerini anlatmıştır. Pek çok insan gibi aydınlar da esareti kabul
etmemişler, direniş için yöntemler geliştirip ellerinden gelen imkânla bu
direnişi, bu başkaldırıyı destekleme yoluna gitmişlerdir.
Esir Şehrin İnsanları, akıcı bir dille yazılmış, konu aldığı
dönem itibariyle oldukça önemli sayılabilecek bir eserdir. Kurgusu,
karakterleri oldukça yerindedir. Bu yüzden okunmayı hak ettiği ortadadır.

Yorumlar
Yorum Gönder