Palyaço-Heinrich Böll (İnceleme)
Heinrich Böll’ün 1963 yılında yayımlanan kitabı Palyaço,
yazarın diğer kitapları gibi (Katharina Blum’un Çiğnenen Onuru, Ademoğlu
Neredeydin, Savaş Bitince...) Alman toplumunun ve modern dünyanın eleştirisinin
yapıldığı bir eserdir. Böll’ün oldukça vurucu bir dille anlattığı hikaye özetle
şu şekildedir:
Hans Schneier, oldukça varlıklı Protestan bir ailenin
çocuğudur. Ailesinin tüm engelleme çabalarına rağmen palyaçoluk mesleğini
seçmiştir. Başlarda oldukça eğlenceli ve kazançlı görünen palyaçoluk Hans için
gittikçe daha zor bir hal alır. Palyaçoluğun zaten toplum tarafından aşağıda
görülen bir iş olması, Hans’ın sanat olarak değerlendirdiği bu işin izleyiciler
tarafından böyle algılanmaması Hans’ın işini daha da zorlaştırmaktadır.
Sevdiği kadınla birlikte yaşayan Hans, kadına evlilik teklif
eder fakat kadın Katoliktir ve doğacak çocuklarını Katolik olarak yetiştirmek
istediğini belirtir. Hans, dindar olmasa da sevdiği kadının bu isteğini kabul
etmez ve kadından ayrılır, daha sonra kadının başka bir erkekle evlendiğini
öğrenir. Genç adam içten içe bu ayrılığın palyaçolukla ilgisi olduğunu
düşünmeden edemez.
Hans’ın palyaçoluktan elde ettiği gelir sürekli
azalmaktadır. Bir süre sonra genç adam artık temel ihtiyaçlarını karşılamaya
bile yetmeyecek kadar para kazanmaya başlar. Menajeri ona iş bulmakta
zorlanmaktadır. Bu esnada Hans dizinden sakatlanarak büyük bir talihsizlik ve
umutsuzluk içine düşer. Sakatlıktan önce az da olsa para kazanan Hans artık
palyaçoluk yapamaz. Ekonomik durumu git gide kötüleşen Hans kimi zaman ziyaret
ederek, kimi zaman da mektupla ailesinden ve yakın çevresinden para dilenmeye
başlar. Babası fabrikatör olsa da Hans’a en ufak yardımda bulunmaz.
Palyaço, 20.yy.’ın tüketim toplumunda ayakta kalmaya çalışan
sıradan insanları oldukça mizahi bir dille anlatan önemli bir eserdir. Ait
olduğu sosyal çevreyi elinin tersiyle iten Hans, hayattan da git gide
uzaklaştırılır ve ötekileştirilir. Bunun sonucunda bir dilenci muamelesi görür
ve istese de eski sosyal çevresine tekrar girmeyi başaramaz. Palyaço metaforu,
bu eserde toplumun genel değer ve yargılarını sorgulayan bir maske halini alır.
Değer ve inanç eleştirisi ise Hans’ın hayalinde “İyi kalpli, yaşlı bir palyaço”
olarak gördüğü Papa ile karşılaşmasıyla zirve yapar. Bu sorgulayan maske,
20.yy.’ın en isabetli eleştirilerinden birini gözler önüne serer. İşte Palyaço
kitabı bu sebeple bu denli rahatsız edici bulunmuş ve yayımlandığı ilk günden
itibaren tartışılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder