Mahcubiyet ve Haysiyet-Dag Solstad (İnceleme)
Elias Rukla, 50’li yaşlarında bir edebiyat öğretmenidir.
Hayatta istediklerini başaramamış bir adamdır. Ders verdiği lisede bir ders
esnasında Henrik Ibsen’in Yaban Ördeği isimli eserini incelerken kendince bir
aydınlanma yaşar. Öğrenciler kayıtsız bir şekilde başka şeylerle ilgilenirken
Elias’ın hayatı kökünden değişmektedir.
Aydınlanma sonucunda Elias, yaptığı öğretmenlik görevini ve
evliliğini sorgulamaya başlar. Eşini çok sevse de, karısının onunla
mecburiyetten birlikte olduğunun farkına varır. Karısına duyduğu sevgi ne yazık
ki tek taraflıdır. Zihninde bu düşüncelerle gelgitler yaşayan Elias, bir gün
okul çıkışında açılmayan bir şemsiye sebebiyle kontrol edilemeyen bir öfke
patlaması yaşar. Bu öfke patlaması sonucunda Elias artık bu şekilde yaşayamayacağına
emin olur.
Elias ile evlenmeden evvel karısı Elias’ın bir arkadaşıyla
evlidir. Arkadaşı küçük kızıyla karısını terk ederek ABD’ye yerleşmiştir. Küçük
kızıyla ortada kalan kadın Elias’a sığınmıştır. Elias da yıllarca aşık olduğu
kadına kocalık, çocuğuna da babalık yapmıştır. Terk edilmenin yarattığı travma
sebebiyle kadın ve küçük kızının hayatları mahvolmuştur.
Solstad bu eseriyle Norveç ve Dünya edebiyatı için önemli
bir yazar olduğunu göstermiştir. Sıradan bir hayat yıllar içinde farklı ve
beklenmedik bir patlama ile tamamen değişebilir. İnsanların kendilerini ifade
edemedikleri modern cehennemde edebiyat ve sanat aynı Elias’ın öğrencileri
gibi, insanlara hiçbir şey ifade etmez. Burada Solstad’ın kullandığı eski
nesil-yeni nesil metaforu aslında tam da içinde yaşadığımız dünyayı özetler
niteliktedir. Bir yanda kendinden olmayan bir çocuğun ve kendisini hiç sevmemiş
bir kadının sorumluluğu altında esaret altında yaşayan bir adam, öbür yanda ise
o adamın etkileşime girdiği insanların kayıtsızlığı mevcuttur. İşte bu eseri ve
anlattığı isyanı önemli kılan bu iki kutbun karşılaşmasıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder